Kartallar genel olarak diğer uçan yırtıcılardan daha iri ve daha
güçlüdürler ve kafa yapıları daha büyüktür. Diğer yırtıcı kuşlar gibi
eğri gagaları, kaslı bacakları ve güçlü pençeleri vardır. Eğri gaga
yapısı avlarının etlerini söküp almaya yardımcı olurken, kaslı bacakları
ve kilitlenebilen pençeleri sayesinde kendilerinden daha ağır avları
bile uçarak taşıyabilirler. Kartalların görme yetenekleri çok
gelişmiştir. Yüksek irtifalarda süzülürken yeri tarayarak avlarını
hissettirmeden tespit edebilirler. Gözbebeklerinin kafataslarına oranla
çok büyük oluşu, gelişmiş görme yeteneklerinin anahtarıdır.Ayrıca
kartallar diğer kuşlara göre çok daha yükseğe uçarlar. En yükseğe uçan
kuşlar kartallardır. Genel yaşam alanları ormanlar ve dağlardır.
Yuvalarını yüksek kayalıklara ve uzun ağaçların üst kısımlarına yaparlar. Yuvaya bıraktıkları bir ya da birkaç yumurtanın
kuluçka dönemi altı-sekiz hafta sürer. Kuluçkadan çıkan yavrulardan
büyük olanı, genellikle diğer yavruları öldürür. Anne ve baba ölümü
durdurmak için herhangi bir müdahalede bulunmaz. Yavru yavaş gelişir
ancak üç ilâ dört yaşına giren kartalların yetişkin tüyleri çıkar. Kaya
kartallarının yaklaşık olarak kanat açıklığı 1,5 metreyi bulur.
Türleri
Hayvanlar duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır. Hayvan dostları
ilk kez İngiltere'de 1822 yılında bir araya geldiler. Hayvanları korumak
insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi
koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma
Birliği'ni kurdular. Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında
kuruldu. Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de
Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular. 1931 yılında
toplanan bu kuruluş 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etti.
İlk çağlarda insanlar hayvanlardan korkuyorlardı. Hayvanlardan korunmak
için evlerini dağların yamaçlarına kayalıklara kuruyorlardı. Zamanla
insanlar hayvanlara yaklaştılar. İnsanlar daha ilk çağda kedi köpek at
koyun sığır keçi gibi hayvanları evcilleştirdiler. Evcilleşen hayvanlar
insanların yardımcısı oldu. Pek çok kitapta filmlerde sahipleri için
canını veren hayvan öykülerini okur izleriz. Hayvanların sahiplerine
bağlılıkları hayvan sevgisinin doğup büyümesine yardımcı oldu. Hayvanları
seven insanlar hayvan hastalıklarını iyileştirmek için çalıştılar. Bugün
uygar ülkelerde hayvan hastaneleri kurulmuştur. Veterinerler hayvan
hastalıklarını belirleyip iyileştiriyorlar. Hayvan hastalıklarına karşı
önlem alınıyor. Hayvanları hastalıklardan korumak için aşı yapılıyor.
Başlıca besinlerimiz olan et süt yumurta yağ hayvanlardan sağlanır.
Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların derisinden yün ve tüylerinden
yapılır. İnsan sağlığı için gerekli olan aşı ve serumun yapılmasında da
hayvanlardan yararlanılır.
Kafesteki kanaryanın ötüşünü dinlemek akvaryumdaki balıkları seyretmek
bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeğe ağaçtan ağaca dolaşan böcekler
bitkilerin çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan
doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yararlanıyoruz. Kuşkusuz akrep yılan
gibi zararlı hayvanlar da vardır. Bu zehirli hayvanlardan kendimizi
korumalıyız.
Hayvanları sevenler insanları daha içten severler. Hayvan dostları mutlu
olmayı sevgide ararlar. Hayvanları koruyalım. Hayvanlara eziyet etmeyelim.
Hayvanları sevelim. Onlara yardımcı olalım. Hayvanları Koruma Günü'nde
öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım.